Çocuklar için okulun ilk günü yaklaşırken, bazılarının kaygılarının arttığı gözlemlenir. Çocukların yaş gruplarına göre okul kaygılarının olası sebepleri genel başlıklar altında toplanırsa:
Okul Öncesi Dönem
- Evden uzak kalmak, ebeveynlerinden ayrı olacak olmak ve onları özleyeceğini hissetmek
- Ebeveynleri ile yeterli ve kaliteli vakit geçirememek
- Yeni bir ortam/öğretmen olması durumunda nereye gideceğini , neler olacağını bilmemeden kaynaklanan belirsizlik kaygısı
- Yeni akranları ile tanışma
- Sınıftaki değişiklikler
- Tatilden sonra daha kurallı bir ortamda zaman geçirme
İlkokul Dönemi
- Yeni bir ortam/öğretmen
- Okul öncesi eğitimini aldığı yerden daha büyük bir bina/ortamın olması
- Bina içinde tuvaletin, bahçenin, sınıfının nerede olduğunu bilmemek
- Servise ilk kez binecek olmak
- Utangaç yapı veya kaygılı bir yapı nedeniyle sosyal ortamda bulunmakta güçlük çekme
- Arkadaşlıklarında en popüler olma isteği
- Mükemmeliyetçi yapıda olması
- Öğrenmede veya derslere dikkatini vermede güçlük çekiyor olması
Ortaokul Dönemi
- Sınıfların karışıyor olması
- Sınıf öğretmenin değişmesi ve her derse farklı bir öğretmenin girecek olması
- Zorbaca davranışların arkadaş ortamında artması
- Sosyal olmaya/popüler olmaya verilen önemin artması
- Arkadaşlıklarda gruplaşmaların oluşması
- Sınanama ve sınav kaygısı
- Öğrenmede veya derslere dikkatini vermede güçlük çekiyor olması
- Organize olmada güçlük çekme
Ergenlik Dönemi
- Bedensel değişiklerden dolayı kendini rahat hissetmeme
- Duygusal değişimlerin artması
- Sosyal ilişkilerde değişimler, romantik ilişkileri keşfetme
- Uyum sağlama, bir yere ait olma ihtiyacının kuvvetli olması
- Akademik baskıların artması
- Sosyal statünün önem kazanması
- Sınav kaygısı
- Öğrenmede veya derslere dikkatini vermede güçlük çekiyor olması
Yukarıda okula ilk kez başlamada veya tatil sonrası tekrar okula başlamada kaygıya sebep olabilecekler bulunmakta. Her çocuk için bu kaygılar geçerli olmamak ile birlikte çocukların genelde kaygılanabildikleri ve iç içe geçebilen konulardır.
Çocuğunuzun kaygılandığı durumlarda çocuğunuz ile iletişim kurarken;
- Çocuğunuzu dinlemek ve kaygılarını anlamak için ona zaman ayırın. İşinizi tamamlarken dinlemekten kaçının, onu dinlediğiniz özel bir zaman yaratmaya özen gösterin.
- Çocuğunuzun kaygılarını dinlerken ona öğüt vermekten, eleştirmekten, duygularını küçümsemekten ve onu yargılamaktan uzak durun. Çocuğunuzu olabildiğince tarafsız bir şekilde onu dinleyin ve anlatması için ona açık uçlu teşvik edici sorular sorun.
- Çocuğunuzun kaygılarını dinlerken beden dilinize dikkat edin. Onu kabul ettiğinizi ve onu gerçekten dinlediğinizi beden dilinizden de anlayacaktır.
- Çocuğunuzun anlatacakları bittikten sonra anlattıklarını kısa bir özet geçin ve kaygılarını doğru anladığınıza emin olun.
- Çocuğunuz ile sorununu belirledikten sonra birlikte ne gibi çözümlerin iyi/yardımcı olabileceğine dair beyin fırtınası yapın. Uygulamaya en uygun olanını birlikte seçin ve çocuğunuzun denemesi için yüreklendirin. Daha sonra seçtiğiniz çözümün işe yarayıp yaramadığını değerlendirmek için sık sık konuşun.